Gebeler için halk sağlığını ilgilendiren besinler (örneğin, kalsiyum, D vitamini, potasyum ve lif), hamile ve emziren kadınlar için de geçerli olmakla birlikte, bu popülasyon için bahsedilen hamileliğe özgü birkaç ek besin vardır. Bunlar arasında folat/folik asit, demir, iyot ve kolin bulunmaktadır.

Folat/folik asit ihtiyacı hamilelik döneminde diğer dönemlere göre daha yüksektir çünkü nöral
tüp defektlerini önlemek için gereklidir. Hamile olmayan kadınlar için RDA 400 mcg diyet folat eşdeğeri (DFE) olarak belirlenirken, hamile kadınlar 600 mcg ;ye ihtiyaç duymaktadır. Omurga ve beyindeki doğum kusurları gebe kaldıktan yaklaşık üç ila dört hafta sonra, birçok kadın hamile olduğunu bilmeden önce ortaya çıktığı için, doğurganlık çağındaki
tüm kadınların günde 400 ila 800 mcg DFE içeren bir takviye alması ve sağlıklı bir diyetin parçası olarak folat tüketmesi önerilmektedir.  Demir, hamile kadınlar için endişe verici bir başka besin maddesidir. Hamile olmayan kadınlar için RDA, 14-18 yaş arası kadınlar için 15 mg ve 19-50 yaş arası kadınlar için 18mg dır. Bu miktar tüm hamile kadınlar için 27 mg'a çıkmaktadır. Hamilelik sırasında demir ihtiyacındaki büyük artış nedeniyle, demir eksikliği yaygındır ve tüm hamile kadınların
yaklaşık %10;unu ve üçüncü trimesterdeki hamile kadınların %25'ini etkiler. Demir ihtiyacındaki artış, hamilelik sırasında bebeğe oksijen sağlamak için gereken kan hacmindeki artıştan kaynaklanır. Et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri gibi hayvansal gıdalarda bulunan hem demiri, fasulye ve yeşil yapraklı sebzeler gibi bitkisel gıdalarda bulunan hem
olmayan demire göre daha kolay emilir. Non hem demir emilimi, bu gıdaların bir C vitamini kaynağı ile birlikte tüketilmesiyle artırılabilir.

İyot bebeğin nörobilişsel gelişimini destekler, bu nedenle hamilelik ve emzirme döneminde annenin ihtiyaçları artar. Çoğu kadın yeterli iyot tüketirken, süt ürünleri, yumurta, deniz ürünleri veya iyotlu sofra tuzunu sınırlayanlar hamileliğin artan taleplerini karşılayamayabilir. Birçok doğum öncesi vitamin iyot içermez, bu nedenle özellikle eksiklik riski taşıyan
hastalarda iyotun dahil edilip edilmediğini doğrulamak için etiketi kontrol etmek önemlidir. 

D vitamini takviyesi, daha fazla gözden geçirilmesinde fayda olabilecek bir diğer alandır. Şu anda hamile ve emziren kadınlar için RDA 600 uluslararası birim (IU)2 olarak belirlenmiştir;ancak serum D vitamini konsantrasyonlarını korumak ve anne ve bebek için en iyi sonuçları sağlamak için daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabileceğine dair kanıtlar vardır. D vitamininin doğal olarak sadece birkaç gıdada bulunduğu ve cilt tonu, mevsim ve konum gibi birçok faktörün vücudun D vitamini üretme ve emilimini etkilediği düşünüldüğünde, takviye genellikle önemlidir. D vitamini takviyesi, daha fazla gözden geçirilmesinde fayda olabilecek bir diğer alandır. Şu anda hamile ve emziren kadınlar için RDA 600 uluslararası birim (IU)2 olarak belirlenmiştir; ancak serum D vitamini konsantrasyonlarını korumak ve anne ve bebek için en iyi sonuçları
sağlamak için daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabileceğine dair kanıtlar vardır. D vitamininin doğal olarak sadece birkaç gıdada bulunduğu ve cilt tonu, mevsim ve konum gibi birçok faktörün vücudun D vitamini üretme ve emilimini etkilediği düşünüldüğünde, takviye genellikle önermektedir. 

Çoğu kişi minimum 20 ng/mL seviyesinde hemfikir olsa da, bazı uzmanlar dolaşımdaki seviyenin 40 mg/mL
olmasının gerekli olabileceğine inanmaktadır.

 

 

 

— Kristin Sementelli, MS, RD, LDN, is a prenatal and women’s health dietitian based in
Chicago.